Ülke, millet ve İslâm âlemi olarak rahmet, mağfiret ve arınma mevsimi Ramazan-ı şerifin sonunda bayrama kavuşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Bayramlar; bizleri aynı niyet ve gayeyle ümmet olma şuurunda buluşturan, kardeşlik duygularımızı pekiştiren, bize inanç ve medeniyet değerlerimizi hatırlatan ilahî armağanlardır.
İnanç, ibadet ve kültürümüzü huzur ikliminde mezceden; Müslüman olma ve Müslüman kalma bilincimizi tazeleyen, birlik ve beraberlik irademizi canlı tutan ve tarih sahnesinde bize süreklilik kazandıran müstesna zaman dilimleridir.
Bayramlar; Rabbimizin “Müminler, ancak kardeştir” ilahi fermanının en açık şekilde toplumun tüm kesimlerinde tezahür ettiği muazzam bir vahdet sahnesidir.
Şimdi bir taraftan rahmet ve mağfiret mevsimi Ramazan ayını geride bırakmanın hüznünü taşırken diğer taraftan da muhabbet ve kardeşlik iklimi bayrama ulaşmanın heyecanı ve sevinci içerisindeyiz. İbadet ve iyiliklerle geçirdiğimiz bir ayın kalbimize ve hayatımıza getirdiği huzur ve bereketi yaşıyoruz. Yardımlaşma ve paylaşmanın en güzel örneklerinin yaşandığı kutlu bir mevsimin bayramını idrak ediyoruz.
Bayramlarda evlerden evlere taşınan armağanları, gönüllerden gönüllere taşıyalım! Hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi sevindirelim. Özellikle varlık sebebimiz olan anne ve babalarımızı unutmayalım ve onların hayır dualarını alalım. Evlerimizin canlı bayramları olan çocuklarımızı, kuşatıcı bir sevgi ve kardeşliği yaşadığımız bu ibadetin coşkusu ile tanıştıralım. Bize sığınan kırık kalpleri onaralım, gönlümüzün kapılarını Allah’ın biçare misafirlerine açalım. Bayramın manevi atmosferinde başta depremzede kardeşlerimiz olmak üzere, mültecileri, yetimleri, yaşlıları ve engellilerin gönüllerini imar etme, huzurevlerinde kalanları, öğrencileri, toplumumuzun yetimlerini, ev barkı olmayan çocuklarımızı, yoksulları, onuruyla, izzetiyle yaşayan ihtiyaç sahiplerini, vatanımızın uğrunda canını feda eden aziz şehitlerimizin emaneti olan eşlerini ve yavrularını, hatırlayalım. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri, yıpranmış kardeşliklerimizi onaralım. Yüreklerin en ağır yükü olan küskünlüklere son verelim. Bayram yapamayanların bayramı olalım.
Mübarek bir zamanın kutlu mevsimini idrak ettiğimiz bu günlerde önemli bir husus da; Ramazan vesilesiyle yenilenen ve tazelenen kulluk şuurunu, ibadet bilincini, sorumluluk duygusunu, merhamet ahlakını, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma ve kimsesizlerin kimsesi olma gibi bizi biz yapan değerlerimizi aynı azim ve kararlılıkla devam ettirmektir. Ramazanın bereketini ve bayramın güzelliğini bütün bir hayata taşımak, Ramazan bitince başlayan Ramazanı ömür boyu yaşatmaktır.
Bu vesileyle; başta aziz milletimiz olmak üzere tüm Müslümanların mübarek Ramazan bayramını kutluyor, her türlü fitne-fesattan, semavi-arazi bela, musibet ve afatlardan mahfuz olmak niyazıyla hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'tan diliyoruz.
NOT: ÇUBUK İÇİN BAYRAM NAMAZI VAKTİ: 07.06