16.04.2021

RAMAZAN AYI VE ÖNEMİ

 

                                        RAMAZAN AYI VE ÖNEMİ 

 

Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. (Bakara, 2/183)

Fazilet bireyin sürekli peşinden koştuğu veya gittiği bir değerdir. İnsan oğlu sürekli üstünlük kazanma savaşı verir. O, gerçek dünyasını yaşarken bunu ruhi dünyasıyla birlikte yerine getirir. Fizik ötesi dünyada yoğunlaşan insan  bir ay boyunca sadece oruç değil, başta Kur’an’la  meşgul olmayı ön planda tutarak  pek çok ibadeti içtenlikle iç içe yürütür. Bunlar mali harcamalar, infakın her çeşidi, ihsan ve ikramın farklı boyutlarıdır. En belirgin gerçek ise  hidayetin süreklilik kazanmasıdır. Bu süreklilik ibadete yönelişinde ve günah işlerinin azalmasında görülür. Açık şekilde fertler ve toplumlar istikametini düzeltmekte ve dinin istediği çizgiye gelmektedir. İnsanlar dinin çağrısına kulak vermekte ve geçmişin kötülüklerine pişmanlık duymaktadır.

Burada asıl mesele biz kulların Allah’ın verdiği emir ve görevleri yerine getirmesidir. Dinin emir ve yasakları bir bütünlük içinde uygulama alanı bulmaktadır, yerine getirilen ibadetlerin hepsi gönüllü faaliyetlerdir. Kimsenin kimseye herhangi bir baskısı ve zorlaması söz konusu olmaksızın insanlar ibadetlere yönelmektedirler. İnsanlar ibadetlere ilgi duyarken ne yaptıklarını bilmekte ve bilerek kulluk yapmaktadırlar.           

Müslümanlar için oldukça önemli kabul edilen ayların başında Ramazan ayı gelmektedir. Bu ayda tutulan orucun ayrı bir önemi vardır. Oruç dinen mükellef sayılan bir kişinin Allah’a ibadet amacıyla tan yerinin ağarmasıyla başlayan zaman diliminden (imsaktan) güneş batıncaya yani iftar vaktine kadar bir amaç uğruna yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmaktır. Oruç ibadeti sadece İslam dinine has bir ibadet olmayıp diğer ilahi dinlere de farz kılınmış bir ibadettir. Nitekim yazımıza başlarken zikrettiğimiz ayeti kerime bunun en büyük delilidir.

Ramazan ayını önemli kılan sebeplerden birisi de kutsal kitabımız olan Kur’an’ın bu ayda indirilmiş olmasıdır. Yüce Allah Kur’an’ı Kerimde Ramazan ayı insanları kurtuluş yoluna götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur’an’ın indiği aydır. (Bakara 2/185) Müslümanlar, ramazan ayında Kuran Kerim okumaya her zamankinden daha çok önem gösterirler. Mübarek ramazan ayı çok şereflidir. Bu ayda yapılan nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur ve cehennemden azat olur, dolayısıyla bu mübarek ayı fırsat bilmeli elimizden geldiği kadar ibadet etmeliyiz. Bu ayı ahiret hayatını kazanmak için fırsat bilmeliyiz.

Ramazanın önemli faaliyetlerinden olan iftarda sadece yemek yeme değil, yemeği aşan hedefler gerçekleşmektedir. Farklı grupların birlikteliği ve bir ibadet içinde bir araya gelmesi hedeflenmektedir. Bireylerin birbirine olan ilgisi, alakası, saygısı ve sevgisi artmaktadır. İnsan kendisini kontrol ederek ve nefis terbiyesi yaparak yanlışlarını, hatalarını görme fırsatı bulmaktadır. O, kendi mevkisini belirleme yoluna gitmekte ve nerede duracağını bilerek neyin peşinde olduğunu tespit etmektedir. Bireyler ve toplumlar arasındaki değişiklikler ve farklılıklar oruç ile yok olmakta, ihtilaflar yok edilerek ortak hedefe birlikte gidilmektedir. Bu da Allah rızasını kazanma ve şahsiyet olarak kamil mümin olma yolunda mesafe alma mücadelesi verilmesiyle kendisini göstermektedir. İnsanlar kendi içlerindeki kendini yakından tanıma ve bu bağlamda ruhun ihtiyaçlarını ve maneviyatın gerekli olduğunu görme yolunda  mesafe almaktadırlar.

Oruç İbadeti sayesinde İnsanlarda Gıybet etme, yalan söyleme ve iftira atma gibi işlerde azalma yaşanmaktadır. Yanlış kurgu içinde olmama ve kötü plan yapmayı ve en azından yanlışları geriye atma belirginleşmektedir. Makul düşüncelerin hepsinde gelişme yaşanmaktadır. İslam’ın belirlediği yerde durma ve bunu kendisine rehber ve kılavuz edinerek adeta hayatının merkezine yerleştirmektedir. Müminlerle birlikte olmaktan mutluluk duymakta ve beşeri ve sosyal ilişkileri gelişmektedir.

            ’’Aile hayatında olumlu duygular gelişmekte, güzel ilişkiler kurulmakta, insanlar birbirinin kıymetini ve değerini bilmekte ve saygıda kusur etmeme çabası vermektedirler. Oruç aile fertlerinin tamamına yansımakta, her yaşta insan bu ibadetle hemhal olmakta ve bunun edasında birleşme gerçekleşmektedir. İnsanlar birbirine tahammülü gerçekleştirmekte, sonuçta Allah’ın rızasını kazanmayı hedefleyen müminler, bunun mücadelesini vermekte ve sonuçta hayrın yolunda olma sağlanmaktadır. İnsanların birbirlerine telkinlerinde hayra çağrı belirginleşmekte, kişi kendisi sabrettiği gibi bunu başkalarına da telkin etmektedir. İyi durumda olanlar şükür telkini yapmakta ve az mala sahip olanlara, az varlıklılara kanaat etme fikri verilmektedir. Bunun yanında yoksullar tevekkül etmekte ve onlarda Allah’a güven yaygınlık kazanmaktadır.’’

            Oruç ibadeti nefsin isteklerine, arzularına iradeli bir şekilde uzak durma olması hasebiyle aynı zamanda bir irade eğitimi ve öğretimidir. Ayrıca açlık ve susuzluğun verdiği zorluğa, dayanma yönüyle de sabır eğitimine de dönüşmektedir. Toplumsal hayatta huzursuzluklara sebep olan taşkınlıkların, büyük ölçüde insanın hayvani yönünü tatmin eden maddi zevklere düşkünlüğünden kaynaklandığı görülmektedir. Maddi zevk deyince de akla ilk gelen genelde yeme, içme ve şehevi duygular gibi zevkler gelmektedir. İşte Oruç ibadeti bu anlamda bireyi maddi zevk ve şehvetler peşinde koşmaktan alı koyan bir ilaç niteliğindedir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) Oruç bir kalkandır. Sizden biriniz oruçlu olduğu bir günde kötü bir söz söylemesin, kavga etmesin. O’na birisi sataşır veya kötü söz söylerse, ben oruçluyum desin…(Buhari, Savm,9) buyurmaktadır. Bu hadiste de ifade edildiği üzere oruç bilenler için tam manasıyla bir kalkandır.

            Bilim adamları ve uzmanlarımız Ramazan ayının önemi ile ilgili olarak oruç tutmanın sağlık açısından pek çok yararının olduğunu ifade ederler. Oruç sağlıklı kilo vermeye yardımcı olmaktadır ve bu gerçek bilimsel olarak ispatlanmıştır. Oruç esnasında vücutta bulunan yağ hücreleri aracılığı ile depolanmış yağlar yakılmaya başlanır. Oruç tutulan dönemde karaciğer hücreleri kendini yenileme fırsatı bulmaktadır. Oruç sırasında vücuttaki toksinler atılır. Aç kalmak vücudun serbest radikaller ile mücadele etmesini kolaylaştırır ayrıca iltihap oluşumunu engeller.

Önemsenerek, özümseyerek, farkına vararak tutulan oruç, bireyleri bütün kötülüklere karşı korur. Toplumun birlik ve beraberliğinin sağlanmasında oruç önemli bir rol oynar. Oruç aynı zamanda sabır ibadetidir. Zorluklara, meşakkatlere, güçlüklere şehevi baskılara karşı sabredemeyen kişiler böyle bir ibadeti yapmakta zorlanırlar ya da hiç yapamazlar. Bu sabrı gösterenlerin mükafatı, ecri hem bu dünyada hem de ahirette elbette büyüktür. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s), Bir kimse Allah yolunda bir gün oruç tutarsa, Allah tutulan bu oruç sebebiyle o kimsenin yüzünü cehennem ateşinden yetmiş sene sürecek mesafelik yere uzaklaştırır.(Müslim Sıyam 31) hadisiyle, bu sabrın mükafatını en güzel şekilde dile getirmektedir.

                                                                                                                    İsa TEMEL

                                                                                                              İlçe Müftülüğü Murakıbı