Mekke’den Medine’ye hicretin yaşandığı ve sevgili Peygamberimizin “Allah’ın Ayı” olarak isimlendirdiği Muharrem Ayına erişmiş bulunuyoruz. Bu Ayın öncelikle Keçiören’deki kardeşlerimize olmak üzere İslam âlemine ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Hicret, Allah’a ve Rasulullah Efendimize gönülden bağlılığın bir ifadesi, zafere giden yolculuğun hikâyesidir. Hicret, her vesile ile paylaşmayı, kaynaşmayı tavsiye eden Dinimiz İslam’ın nihayetsiz hikmet yüklü mesajlarının insanın hayatında uygulanmasının göstergesidir. Hicret, Ensar’ın gösterdiği kardeşliğin ismidir. Hicret, Allah’ın rızasına erişip Yüce Allah’ın Cemaline kavuşmak için anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan ve hatta candan vazgeçmenin ibret dolu bir simgesidir.
Bilindiği gibi Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicret, tarihin başı olarak kabul edilmiş ve o günden itibaren İslam âleminde Muharrem Ayının birinci günü Hicrî Takvimin başlangıcı kabul edilmiştir. Muharrem ayı, ayrıca Hz. Peygamber(sav)’in torunu Hz. Hüseyin’in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70’ten fazla insanın nefsani hedefler uğruna Kerbela’da şehid edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında yer alan büyük bir acının tarihidir. Bu sebepledir ki Muharrem Ayında yapılan Aşura, Kerbelâ’da yapılan katliamın İslâm toplumunun dini ve kültürel hayatına yansımasıdır. İslam’ın uzun yıllar sancaktarlığını yapmış aziz Milletimiz, asırlardır sürdürdüğü bu gelenekle bugün de; “Farklılıkların uyum içindeki ortak lezzete katkı sağlamaları” gibi kültürümüzün özünde hep var olan güzellikleri paylaşmaya devam etmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle, şehitlerin efendisi Hz. Hüseyin ve Kerbelâ şehitleri başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisi etrafında kenetlenen din kardeşlerimizin ve necip Milletimizin huzur, güven, sevgi ve saygı içerisinde yaşamalarını Cenab-ı Allah’tan diliyorum.
Mehmet Şahin
Keçiören Müftüsü