Ramazan ayının manevi atmosferi ilk teravih namazı kılınmasıyla birlikte başlamış olur. Çünkü ilk oruçtan önce ilk sahura kalkılır, Ama ilk sahura kalkılmadan önce de ilk teravih namazı kılınır.
İlk akşam teravihinde büyük bir heyecanla camiler dolup taşar. Büyük bir coşkuyla kılınan bu ilk teravihte camideki herkesin yüzünde bir Ramazana daha sağlıklı ulaşmanın memnuniyeti okunmaktadır. Ramazan’ın başlarında görülen bu memnuniyet hissi Ramazan’ın biteceği son günü yaklaştığı dikkate alınarak yerini hüzünlü ifadelere bırakır. Bilindiği gibi teravih sünnet olan ve 20 rekat olarak kılınan bir namazdır. Tek başına evde de kılınabilen bu namaz tek olarak kılındığında camide toplu bir şekilde kılındığı zaman ki tadı vermez. Bu sebeple sağlık problemi ve mazereti olmayan herkes teravih‘i camide kılmayı tercih eder. Uzun bir namaz olduğu için iki veya dört rekatta bir selam verilir. Her selam aynı zamanda bir dinlenme olarak da kabul edilebilir.
Selam aralarında bu dinlenmeden dolayı bu namaza teravih namazı denilmiştir. Ülkemizin bazı bölgelerinde ve bazı İslam ülkelerinde teravih namazı bir kısım camilerde hatimle kılınmaktadır.
Teravih namazı öncesi camilerimizde yapılan vaaz ve sohbetler Ramazan ayını aynı zamanda bir toplumsal eğitim ve bilgilendirme ayına dönüştürmektedir. Teravih Ramazan’ın değişmez bir ritüeli olarak kabul edilmektedir. Hepsinden önemlisi teravih Ramazan kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olarak Ramazanla özdeşleşmiş durumdadır. Dolaysıyla Teravih Ramazanda mü’minde namaz ve kulluk bilinci oluşturmaktadır. Bu bilinç mü’min için Ramazan sonrası namaz merkezli bir hayatı şekillendirme istikameti oluşturacaktır.
Mustafa BAYTAR/Çankaya Müftüsü